Ne zamandır bisikletimle İzmir'de minik bir tur atmak istiyordum. Nihayet bunu geçen hafta gerçekleştirdim, bu yazıyı turun hemen ardından duygularım sıcak ve tazeyken yazmak istedim ancak fırsat bulamadım. İzmir'deki evimiz Üçyol Hatay'da. Bisikletimi bodrum kattaki sığınaktan alıp yollara düştüm. İnönü Caddesi üzerinden Konak tarafına doğru pedal çevirmeye başladım. Daha önce arabaların vızır vızır işlediği ana caddelerde hiç bisiklet sürmemiştim, biraz tedirgin oldum açıkçası. Belli bir süre ilerledikten sonra Varyant Kavşağı'na geldim.
Varyant keskin virajlardan geçerek ilerlediğiniz İzmir'in sembol bölgelerinden birisi. Yol üzerinden körfez manzarasını keyifle izleyeceğiniz pek çok nokta sunuyor. Bisikletle inerken biraz ürktüm, her ne kadar bisikletim eski ve sağlam bir Bianchi de olsa, bu kadar dik yokuşlardan ilk defa iniyordum. Açıkçası fren tellerinin kopmaması için dua ettim, neyse ki bir sıkıntı yaşamadan Konak'a kadar vardım.
|
Varyant'ı harita üzerinde kırmızı ile görebilirsiniz. |
|
Varyan'tan bir manzara, arka taraftaki uzun yüksen beyaz bina Hilton Oteli |
|
Varyant'tan başka bir manzara
|
İzmir denince akla gelen en önemli sembolik yapı sanırım Konak'taki tarihi saat kulesi. Bisikletimi kulenin önüne çekip birkaç poz çektim. Kule Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yılında, yani 1901 yılında yapılmış. Yaklaşık 25 metre boyundaki eserin saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilmiş. Orijinalinde yapının üzerinden Osmanlı tuğraları ve Abdulhamit'in tuğraları kabartma olarak işlenmiş ancak 1927 yılında çıkan “Milli ve Resmi binalarda kullanılan tuğra ve methiyelerin kaldırılmasını” içeren kanun nedeni ile buradaki tuğra ve armalar kaldırılmış, yerlerine ay yıldız kabartmaları konulmuş.
Saat kulesinin hemen önünde sırtımı denize verdiğimde gördüğüm bina ise İzmir Hükümet Konağı oldu. Bu haşmetli yapı 1868-1872 yılları arasında inşa edilmiş. Mimari özelliklerinden çok Milli Mücadele tarihindeki önemiyle ön plana çıkan bir yapı. Zira 9 Eylül 1922'de Türk Ordusu İzmir'e girdiğinde bu konağın önündeki Yunan bayrağı indirilip Türk Bayrağı göndere çekilmiş. O meşhur görüntü şu ana kadar her sene 9 Eylül İzmir'in Kurtuluş gününde canlandırılmış anca bundan sonra bu canlandırmanın yapılıp yapılmayacağı meçhul, zira bu sene bir takım sıkıntılar yaşandığını gazetelerden okudum.
|
İzmir Saat Kulesi
|
|
Saat kulesinin önünden Hükümet Konağı
|
Bu iki güzide yapıyı ziyaret edip Konak Meydanı'nda güvercinlerin arasında biraz gezinti yaptıktan sonra rotamı Alsancak istikametine çevirdim. Bu rota en keyifli sahil kenarından gerçekleştirilebilir bence. Sonbaharın son günleri olmasına rağmen güneşli ve harika bir havada pedal çevirmek çok huzur vericiydi. Bir yanımda deniz ilerlerken diğer yanımda İzmir'in güzel insanları bu güzel manzaranın tadını çıkartıyorlardı.
|
Alsancak istikametine giden bir vapur. Arkadaki yapı Konak iskelesi
|
|
Arka sol planda gözüken yüksek binalar Mavişehir
|
Bir süre sonra Cumhuriyet Meydanı'na geldim. Hafta içi ve gündüz saati olduğu için meydan boştu. Mustafa Kemal heykelinin önünde bir fotoğraf çektim, heykelin önünden de meydanın bir fotoğrafını çektim. 10 Kasım 2012'den 2400 gönüllü insan bu meydanda canlı Atatürk portresi oluşturdular. Bu tip aktiviteler beni eskisi kadar heyecanlandırmasa da, böyle bir aktivitenin yapıldığı mekanda biraz bisiklet sürmek beni heyecanlandırdı.
Meydanda her bir kişinin durması gereken yer önceden belirlenip işaretlenmişti. Ortaya güzel bir manzara çıktı. Bu canlı portrenin nasıl oluşturulduğunu merak edenler aşağıdaki linkten aktiviteyi izleyebilir:
http://www.youtube.com/watch?v=J8srNjMc-K4&feature=youtu.be
|
Konak Cumhuriyet Meydanı'ndaki Mustafa Kemal heykeli |
|
Cumhuriyet Meydanı'nın boş görüntüsü, 10 Kasım 2012'de 2400 gönüllü bu meydanda canlı Mustafa Kemal portresi oluşturdular
|
Alsancak'a vardıktan sonra yine aynı güzergahtan geri dönmeye başladım ve bu sefer Konak Pier isimli yapının önünden minik bir mola verdim. Konak Pier de İzmir'in tarihi ve sembolik yapılarından bir tanesi. 1867 yılında yapımına başlanmış ve inşaat bittikten sonra Fransız gümrük ofisi ve deposu olarak kullanılmış. Daha sonraki yıllarda millileştirilmiş ve 1950'li yılların sonuna kadar Gümrük Binası olarak kullanılmış. Bu tarihten sonra uzunca bir süre balık hali olarak hizmet vermiş ve geçirdiği renovasyondan sonra 2004 yılında butik alışveriş merkezi olarak ziyaretçilerini ağırlamaya başlamış. Deniz kenarında, güzel manzara eşliğinde yemek yenebilecek nezih mekanları var. Benim için özel bir anlam daha barındırıyor bu yapı, zira nişan törenim Konak Pier'in içindeki mekanlardan birinde gerçekleşmişti.
|
Konak Pier'in girişi
|
Daha sonra bisikletimi tekrar Konak Meydanı'na doğru sürdüm ve Hükümet Konağı'nın yanındaki demirlere kilitledim, bundan sonrasını yayan devam etmek istedim. Ünlü Kemeraltı Çarşısı'nı görmeyi çok istiyordum. Yol üstünde gördüğüm kahverengi üzerine beyaz harfli yön tabelaları beni hep heyecanlandırır, gördüğüm Kemeraltı ve Agora tabelaları yine aynı duyguları yaşattı bana. Çarşıya ilk girişimde minik bir sürpriz bekliyordu beni: Şekercibaşı Ali Galip dükkanı. Benim ismimi rahmetli dedem koymuş, kendi ismiyle (Ali), babasının ismini (Galip) birleştirmiş ve kulağıma üflemiş. Türkiye'de çok rastlanan bir isim kombinasyonu değil bu nedenle ismimi taşıyan bir dükkanı görünce şaşırdım.
Çarşı'nın tarihi sokaklarında dolaştım bir süre, envai çeşit dükkanı barındıran bu eski yollar yapay alışveriş merkezlerine kıyasla içinde bir ruh barındırıyordu ve bu ruh bana huzur verdi. Buraları daha sık ziyaret etmeye ve alışverişlerimin bir kısmını buradan yapmaya karar verdim o anda. Hatta zaman zaman çocuklarımı da getirip bu havayı solumalarını istiyorum. Zamanında Ankara'da Kocabeyoğlu Pasajı'ndan aldıkları ile giydirirdi annem beni. Sanırım bu nedenle de Kemeraltı bana çok tanıdık geldi. Çarşıda giyim kuşam mağazalarının yanı sıra baharatçılar, balıkçılar, hediyelik eşya dükkanları, oyuncakçılar ve aklınıza daha ne gelirse var. İzmir'e yolunuz düşerse buraya muhakkak zaman ayırın.
|
Kahverengi üzeri beyaz harflerle tarihi mekan tabelaları |
|
Şekercibaşı aligalip'ten alışveriş yapmak ayrı bir keyif olacak.
|
|
Kızlarağası Hanı'nın tam karşısında Kemer Balık Evi, bir dahaki ziyaretimde denemeye karar verdim |
|
Çocukluğumun canlı hatıralarından macuncu |
Kemeraltı'ndaki turumu da bitirdikten sonra eve dönüş zamanı geldi. Varyant yokuşunu çıkmak istemediğim için metro'ya doğru yöneldim. Ancak bisikletimle metroya binmeme izin vermediler, yasakmış. Gayet kibar ve genç bir yetkili ile görüştükten sonra Varyant'tan yukarı çıkmak için pedallara asıldım, kız yurduna kadar çıkmayı başardım, ancak sonrasını bisikletten inerek yayan bir şekilde tamamladım. Eve vardığımda günümü keyifli geçirdiğimi düşünerek içime tüm akşam sürecek bir gülümseme geldi.